Anne Sağlığı

Lohusalık Depresyonu

Bitmek bilmeyen 9 ayın sonucunda artık bebeğiniz dünyaya geldi. Tüm aileniz sevinç içinde. Fakat siz o sırada 9 ay boyunca tavan yapan hormonlarınızın aniden düşüşüyle sersemlemiş haldesiniz. Buna ek olarak aylar süren zorluklar ve acılarınızın sona ermesine rağmen içinizde artık bir boşluk var.

Taşıdığınız, sizden bir parça olan, her hareketini dikkatle takip ettiğiniz içinizdeki o küçük canlı yok artık. Bu iki büyük sebep size ister istemez bir çöküntü yaşatır. Hamilelik döneminde çoğu annenin başına gelen bir durumdur. Bu dönemde hissettiğiniz hüzün ve kaygılanmalar 7-10 gün içerisinde
geçecektir. Buna lohusa sendromu denmektedir. Belirtileri ise unutkanlık, aşırı sinir, bunaltı ve dikkat dağınıklığı olarak gösterilebilir.

Ancak doğum sonrasında bu duygu dalgalanmaları nadir de olsa çok şiddetli geçebilir. Bu durumlarda ortaya lohusalık depresyonu çıkar. Sizi etkisi altına alması doğumun ilk 6 haftası içinde olur. Tamamen düzelmeniz ise birkaç ayı bulabilir. Duruma göre 1-2 yıla kadar sürede bilir.

Lohusalık Depresyonunun Belirtileri Nelerdir?

Anne adayının tamamen çöküntüye uğradığı bu dönemin belirtileri oldukça fark edilebilir. Sıralamak gerekirse:

• Uyku sorunları
• Halsizlik, enerji eksikliği gibi yorgunluk belirtileri
• Libidoda azalma
• Aşırı sinirlilik, kırılganlık, endişe, bunaltı, ansızın gelen ağlama atakları ve panik
ataklar
• İntihar düşüncesi
• Zevk alamama
• Umutsuzluk
• Değersizlik hissi
• Duygusuzluk, şiddetli hüzün ve boşluk duygusu
• Keyif verici aktivitelerden ve yakınlarından uzaklaşma isteği
• Bebeklerini yeteri kadar sevemedikleri korkusu
• Bebeğin beslenmesiyle ilgili sürekli olarak endişelenme durumu
• Bebeğe zarar verme korkusu
• Konsantrasyon sorunları
• Hafızayla ilgili sorunlar
• Yerinde duramama
• İştahsızlık
• Bebeğe zarar vermeyle ilgili düşünceler
• Halüsinasyonlar görme
• Bulundukları bu değişken ruh halinin olmaması gereken bir durum olduklarını anladıkları için oluşan suçluluk duygusu ve ilgi kaybı gibi hareketler gözlemlenmektedir.

Lohusalık Depresyonunun Sebepleri

Lohusa depresyonunun oluşmasına sebep olabilecek iki ana neden bulunmaktadır. Bunlar:

Biyolojik nedenler: Hamilelik süreci boyunca sürekli artan östrojen ve progestrojen hormanlarının doğumdan sonra aniden düsmesinin depresyona sebep verdiği düşünülmektedir. Ayrıca geç yapılan doğumlarda tiroid bozukluklarından dolayı olabileceğide gözlemlenmiştir.

Psikolojik nedenler: Lohusa depresyonunun oluşumunda en büyük pay psikolojik nedenlere aittir. Her kadının doğum sonrasında hormonlarında düşüş yaşanmasına rağmen sadece %10-15’inde bu sorun ortaya çıkmaktadır.

Bunlar dışındaki sebepler ise aile yapısı, sosyal çevre, aldığı destek ve doğumdan sonra tüm kontrolün başkalarında olduğunun düşünülmesi gösterilebilir. Ayrıca hamilelik sürecinin sonlanmasıyla artık içerisindeki bebeği hissedemeyen anne sevilen birini kaybetmiş kadar kötü olmaktadır.

Biyolojik ve psilolojik sebeplerin yanı sıra hamilelik sırasında ve doğum sonrasında yaşadığı durumlar da anneyi etkileyebilmektedir.

  • Geçmişte yaşanan ruhsal problemler
  • Ailedeki fertlerin daha önce ruhsal sorunlar yaşayıp yaşamadıkları
  • Evlilikle ilgili sorunlar
  • İstenmeyen gebelik
  • İlk gebelik
  • Anne adayının gebelikle ilgili korkuları
  • Annelik rolü için hazır olmaması
  • Sosyal destek eksiklği
  • Doğumla birlikte değişen sorumluluklar
  •  Bebek bakımıyla birlikte ortaya çıkan stres ve uykusuzluk
  • Eşlerden yeteri kadar alınamayan destek
    gibi unsurlar da lohusa depresyonu riskini arttırmaktadır.

Lohusa Depresyonu Hangi Yaşlarda Daha Sık Görülür?

Ergenlik döneminin sonlarına doğru yaşanan doğumlarda %30, daha önce depresyon geçmişi bulunan kadınlarda %25, önceki doğumlarında depresyon geçirmiş ve bu doğum süresindede aşırı duygusallık gözlemlenen anne adaylarında ise %85 ihtimalle lohusa depresyonu görülmektedir.

Lohusa Depresyonunun Tedavisi

Bu dönemde oluşan duygusal değişimlerin tam nedeni henüz bilinmemesine rağmen tedavi edilebilir bir psikolojik durumdur. Depresyon tanısı konan annenin rahatlaması sağlanmalıdır. Bebek uyuduğunda uyumalı, düzenli duş alıp gezmeli, ailesinden ve arkadaşlarından yardım olarak onlarla vakit geçirmeli ve rahatlamak istediği zamanlarda bebeği bir bakıcıya emanet edebilir.

Ancak daha ağır depresyon durumlarında gerekli tetkiklerin ardından antidepresan veya antipsikotik ilaçlar kullanmaya başlayabilir. Bireysel veya grup terapisi olarak anneye ve babaya danışmanlık verilebilir.

Bu Dönemde Aile Anneye Nasıl Yardımcı Olmalıdır?

Lohusalık depresyonunun atlatılmasında en büyük rol aile fertleri ve yakınlara düşmektedir. Bu dönemde anneye her türlü yardımı ederek ve bebekle ilgilenerek anneye yeni edindiği sorumluluklara alışması ve dinlenmesi için zaman tanınır.

Aile fertlerinin anneye olan desteği depresyonun atlatılmasında çok önemlidir. Babada tüm bu düzenin
içinde kilit noktadır. Ailenin güvenilir büyükleri, anneanne ya da babaanneler de annede oluşan hüznü geçirmek konusunda yardımcı olacaklardır.

En Çok Okunanlar

Üste Git