Erken Doğum
Bütün anneler heyecanla bekledikleri bebeklerini bir an önce kucaklarına almak isterler. Ancak bu istekleri bebeklerinin erken doğması değildir. Onlar bebeklerin gelişimlerini tamamlayarak sağlıklı bir şekilde zamanında dünyaya gelmesini isterler.
37. gebelik haftasından önce yani 36. hafta dolmadan doğumun başlamasına ve bebeğin doğumuyla sonuçlanmasına erken doğum ya da preterm (zamanından önce) doğum denilmektedir. 37 ile 41 hafta arasında doğumun gerçekleşmesi normal doğumdur. Zamanından önce doğan bebeklere prematüre (olgunlaşmamış) adı verilir.
Bütün doğumların %10’u erken doğum olarak gerçekleşir. Yeni doğan ölümlerin %75’i erken doğum nedenli ile olmaktadır. Erken doğum ile dünyaya gelen bebeklerde görme ve işitme problemleri, kronik akciğer hastalığı, okul çağında öğrenmede sorunlar yaşayabilir.
Erken doğan bebekler narin ve hassastırlar. Henüz dışarıda tek başına yaşamaya hazır olmadığı ve gelişimlerini tamamlamadığı için, erken doğan bebeklerde ciddi rahatsızlıklar görülebilir. Bu yüzden anne adaylarının erken doğum hakkında bilgi sahibi olmaları ve böyle bir durum var ise erkenden saptanması çok önemlidir. Çünkü erken doğum riskleri bazen durdurulabilir veya geciktirilebilir.
Bu gecikme ile en azından erken doğuma neden olan durumlar tedavi edilmeye çalışılır, bebeğe akciğerlerin gelişimi için ilaçlar verilebilir. Bebeğinizin en kötü ihtimalle birkaç gün daha geç doğmasını sağlamak gelişimi açısından büyük önem taşımaktadır.
Erken doğumlarda bebeğin yaşama şansı doğum haftası ilerledikçe artmaktadır. 24. haftasında doğan çocukların çok azı yaşama tutunabilirken, 26. haftada doğan bebeklerin yaşama şansı neredeyse yarı yarıyadır. Bu şekilde hafta ilerledikçe bebeğinde yaşama şansı artar. 34. haftadan önce doğan bebekler risk altında iken 34-37 arası doğan bebeklerde yaşama oranı yüksektir.
Erken doğum nedenleri ve erken doğum riskini arttıran sebepler;
• Bebeğin amniyon suyunun fazla olması,
• Servikal yetmezlik, diğer bir deyişle rahim ağzı yetmezliği,
• Gebelik sırasında ameliyat geçirmek zorunda kalmak (apandisit gibi özellikle kasık bölgesinden),
• Karın bölgesine darbe almak,
• İdrar yolu enfeksiyonu geçirmek,
• Rahim ağzında şekil bozukları olan anne adaylarında,
• Çoğul gebelikler,
• Daha önce erken doğum yapmış veya daha önce erken doğum riski taşıyarak tedavi görmüş olan annelerde erken doğum riski yüksektir. Bu nedenle bu anne adayları düzenli olarak doktor kontrolleri yaptırmalıdır.
• Daha önce ölü doğum, tekrarlayan düşük yaşayan anne adaylarında erken doğum riski artmaktadır.
• Daha önce rahim ameliyatı ya da rahimden operasyon geçiren anne adaylarında,
• Yapmış olduğu doğumlar arasında sürenin kısa olması,
• Ağır işlerde yani ağır yük kaldırarak çalışan anne adaylarında,
• Sigara kullanan özellikle günde 10 adetten fazla içen anne adaylarının erken doğum riski artmaktadır
• Hamilelik döneminde ateşli hastalık geçirilmesi,
• Düşük sosyoekonomik düzey,
• Kısa zaman içerisinde fazla kilo kaybı yaşanması,
• Aşırı derece fiziksel ya da ruhsal stres altında olunması. Hamilelik dönemi boyunda stresten olabildiğince kendi sağlığınız ve bebeğinizin sağlığı için uzak durmanızda fayda vardır.
• Anne adayının 18 yaşından küçük 40 yaşından büyük olması,
• Hamilelik döneminde kanama olması,
• Anne adayında kansızlık, ilaç bağımlılığı ve kronik rahatsızlıklarının olması,
Erken doğum risklerine bakıldığında birçok nedenin ortadan kaldırabileceği görülmektedir. Annenin düzenli doktor kontrolleri ile süreci daha yakından takip ederek yaşanabilecek sorunlara önlem alması en azından oluşabilecek erken doğum risklerine karşı korunabileceğini göstermektedir.
Tabi ki bazı riskler için önlem almak mümkün değildir ancak tıbbi hiçbir problemi olmayan anne adaylarının, düzenli doktor kontrollerine gitmelerinin erken doğum riskini azalttığı söylenmektedir.
Erken Doğum Belirtileri;
• Belirli aralıklarla olan kasılmalar. Bu sancılar saatte 4 kez ya da daha fazla ortaya çıkarsa mutlaka doktora gidin.
• Karında sertleşme olması,
• Adet sancısına benzeyen kasıkta ağrı ve sancılar meydana gelmesi,
• Vajinadan aşırı su şeklinde akıntı gelmesi ya da suyun gelmesi,
• Lekelenme ya da kanamanın olması,
• Karında aşağı doğru baskının hissedilmesi,
• Bel veya sırt bölgesinde belli belirsiz ağrılar,
• Bağırsak krampı veya ishal,
Bu belirtiler her zaman erken doğumun habercisi olmayabilir. Yine kasılmalarınız ve bu belirtilerden en az birini yaşıyorsanız zaman kaybetmeden doktorunuza arayın ve hastaneye gidiniz. Doktorunuzun kontrolü ile erken doğum olup olmadığının kontrol edilmesi sizin ve bebeğiniz açısından önemlidir.
Doğum eyleminin erken başlaması tanısı nasıl konulur?
Erken doğum eylemi hamileliğin 37. haftasından önce kasılmaların ve sancıların başlamasıdır. Rahim ağzında açılma olur ve bebek doğum kanalına girmeye başlar. Bu doğum eyleminin gerçekleşmeye başladığını gösterir. Gebeliğin 37. haftasından önce, rahim kasılmaları en az yarım saat içerinde yapılan gözlemde 10 dakikada bir 2 kasılmanın meydana gelmesi ile tanısı koyulur.
Eğer 37. haftadan önce vajinal akıntınız sümüksü, sulu ya da kanlı ise, kasık ağrınız ya da kasıklara baskı varsa, vajinal akıntınızda artma meydana geldiyse, karnınızda sertleşme ve sürekli olarak bir yerde toplanma durumu yaşanıyorsa hemen doktorunuzu aramalı ya da en yakın hastaneye başvurmalısınız.
Erken doğum eylemi tedavisinde neler yapılır?
Erken doğum eyleminde eğer acil müdahale gerektirmiyorsa doğumun durdurulması ve geciktirilmesi olanağı bulunmaktadır. Rahim açıklığı 4 cm’nin altında ise tedavi imkanı yüksektir. Erken doğum riski yaşayan anne hastanede yatırılır, anne adayına serum ile kasılmaları durdurmak için ilaç verilir.
Kasılmalar durduğunda doktorun verdiği ilaçlar ile tedaviye devam edilir. Verilen ilaçlar ve serum ile kasılmalarda azalma olur ve rahimde bir değişiklik olmazsa anne adayı konu ile ilgili bilgilendirilerek evde istirahat için gönderilir. Ancak kasılmalar devam ediyor ve muayenede rahim ağzında açılmalar gözleniyor ise tokoliz ilaç tedavisine geçiliyor.
Tokoliz rahim açıklığı 4 cm’ den az olan hastalarda yapılır. Bebeğin sıkıntılı olduğu, annenin hipertansiyon sorunu olduğu, şiddetli kanama ve suyun geldiği durumlarda uygulanmaz. Aslında tokoliz tedavisini uygulamaya doktor anne adayını muayene ettikten sonra, anne adayının durumuna göre karar verir.
Anneye verilen bu ilaçların yan etkileri bulunmaktadır. Bu yan etkiler ciddi boyutlara ulaşabilir. Bu nedenle doktor gözetiminde çeşitli tahliller yapıldıktan sonra doktorun kontrolünde gerçekleştirilir.
Tüm alınan önlem ve tedavilere rağmen kasılmalar devam ediyorsa erken doğum eyleminin ilerlemesi durdurulamaz. Bu durumda erken doğumun tedavisi ve gerçekleşmesi için bulunduğunuz merkezde prematüre bakım odalarının ve imkanlarının olup olmadığını mutlaka kontrol edin.
Gününden önce doğacak olan bebeğinizin ağırlığının az olması, akciğerlerinin tam gelişmemesi nedeni ile solunum
sıkıntısı çekmesi ve doğum eylemi sırasında kafa içi kanama riskleri olmasının, bebeğin doğum yönteminin onun için en uygun olanın seçilmesi bakımından önem taşır.
Erken doğum riskini en aza indirmek için mutlaka düzenli doktor kontrollerine gidin. Unutmayın ki bebeğiniz gelişimini en iyi anne rahminde tamamlar. Erken tanı ve erken tedavi bebeğinizin sağlığı için çok önemlidir.